Son 10 yıldır dünyanın un ihracat şampiyonu olan Türkiye, 2024 yılında da 3 milyon 60 bin ton un ihracatı gerçekleştirerek yeniden dünya un ihracat şampiyonu oldu. 2023 yılına göre yüzde 17’lik bir ihracat kaybına rağmen 3 milyon 60 bin ton un ihracatına imza atan sektör, 1 milyar 160 milyon dolar da getiri sağladı.
Dünyada artan nüfusla birlikte un ve unlu mamullere olan ihtiyaç artarken Türkiye’nin gıda tedarikindeki konumunu da güçlendiriyor. Bu anlamda 32 ülkeden oluşan dünya buğday üretiminin yüzde 30’unu ve dünya un ihracatının yüzde 59’unu temsil eden Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği (IAOM)’nin Avrasya Bölge Başkanlığı’nı üstlenen Türkiye,10 yıldır üst üste dünya un ihracat şampiyonu olmayı sürdürüyor. Sektör, 2024 yılını 3 milyon 60 bin ton un ihracatına karşılık 1 milyar 160 milyon dolar gelirle kapattı. Konuyla ilgili açıklama yapan IAOM Avrasya Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, “2023 yılında 3 milyon 663 bin ton un ihracatıyla tüm zamanların ihracat rekorunu gerçekleştirmiştik. 21 Haziran 2024 tarihinde buğday ithalatına getirilen yasak nedeniyle ihracatta haziran itibariyle bir düşüş eğilimi başladı. En güçlü ihracat pazarlarımız olan Irak, Yemen ve Sudan’da yaşadığımız pazar kayıplarına rağmen 2024 yılını 3 milyon 60 bin ton un ihracatıyla kapattık ve 1 milyar 160 milyon dolar gelir elde ettik. Böylece yeni bir şampiyonluğa daha imza attık. Türkiye’nin yıllık un üretim kapasitesi yaklaşık 32 milyon ton civarında ve hem yurt içi hem de yurt dışı kullanım için 15 milyon ton un üretimi gerçekleştirildi. Türkiye, un ihracatıyla dünya pazarından yüzde 23 pay alıyor ve her 4 un paketinden 1’inde Türkiye’nin imzası bulunuyor. 2025 yılında da hedefimiz yeniden 3 milyon tonun üzerinden un ihracatı gerçekleştirmek olacaktır” dedi.
Suriye’ye ihracat artacak
Aralık ayında Suriye’ye hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar ihracatının yıllık bazda yüzde 73 artığına dikkat çeken IAOM Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, Suriye’ye olan un ihracatı konusunda şu açıklamalarda bulundu: “Un, temel bir gıda maddesi olması nedeniyle savaş ve kriz dönemlerinde dahi talebini koruyan önemli bir üründür. Türkiye, Suriye’ye yaptığı un ihracatını iç savaş süresince de kesintisiz sürdürerek, Suriye halkının temel gıda ihtiyaçlarının karşılanmasında kritik bir rol oynamıştır. Bu durum, Türkiye’nin un ihracatındaki sürdürülebilirliği ve bölgedeki gıda güvenliğine sağladığı katkısı açısından önemlidir. Suriye’de normalleşmenin başlamasıyla birlikte iki ülke arasındaki ticaret hacmi yeniden artmaya başladı. Önümüzdeki dönemde, ihracatımızın daha da artacağını öngörüyoruz. Bu kapsamda, Türk un sanayicileri olarak Suriye pazarındaki varlığımızı güçlendirmek ve ticareti artırmak amacıyla çeşitli çalışmalar yürütmekteyiz. Özellikle lojistik altyapının iyileştirilmesi, sınır ticaretinin kolaylaştırılması ve Suriye’deki un talebinin karşılanmasına yönelik stratejiler geliştirmekteyiz.”
