Robotların dünya üzerinde pek çok sektörde varlığı ve iş süreçlerindeki etkinliği gün geçtikçe artarken gıda ve içecek endüstrisindeki önemi de firmalar tarafından daha iyi anlaşılıyor. Günümüzde birçok gıda üreticisi hala büyük ölçüde el emeğine ve yarı otomatik ekipmana bağımlı olsa da bu alana yapılan yatırımlar da rakamlara doğrudan yansıyor. IFR 2022 Dünya Robotik Endüstriyel Robotlar Raporu’ndan elde edilen verileri, küresel endüstriyel robot kurulumlarının yalnızca yüzde 3’ünün gıda ve içecek uygulamaları için olduğunu, otomotivde ise bu oranın yüzde 23 olduğunu gösteriyor. Fakat değişmeye başlayan gidişat, gıda ve içecek sektöründeki küresel robot kurulumlarının 2016’dan 2021’e kadar yıllık yüzde 12 artış gösterdiğini ortaya koyuyor. Birleşik Krallık’ta ise 2021’deki 2 bin 54 endüstriyel robot kurulumunun 164’ünü gıda ve içecek sektörü oluştururken toplamda yüzde 8’lik bir oranla küresel ortalamanın oldukça üzerinde seyrediyor. Robot teknolojisinin benimsenmesinin hem birincil hem de ikincil işleme ve paketleme görevleri için gıda üretiminin çehresini daha iyi hale getireceğini söyleyen FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, 2033 yılında gıda üretim hatlarında yaşanacak değişimlere dair paylaşımda bulundu.
Cobot’lar gıda endüstrisinin pek çok sürecinde aktif rol alacak
Gıda endüstrisinin yakın geleceğinde cobot kullanımının artacağını belirten Yiğit, “Hafif ve kullanımı kolay cobot’lar, özellikle alanın kısıtlı olduğu gıda fabrikalarında giderek daha popüler hale geliyor. Son derece ince ve boyutları bir A4 sayfasından daha büyük olmayan tabanlarıyla yükleme/paletleme ortamları gibi kalabalık alanlara kolayca sığarken insanlarla birlikte çalışabiliyor. Örneğin kendi geliştirdiğimiz FANUC CRX-25iA, 25 kg taşıma yüküne ve 1.889 mm erişime sahip. FANUC olarak cobot yelpazemizi geliştirmeye devam ederken, gelecekte artan müşteri talebiyle başa çıkmak için giderek daha yüksek taşıma yüklerine ve daha uzun erişim mesafelerine sahip cobot’lar görmeyi bekliyoruz. Bir gıda fabrikasındaki münferit süreçlerin bir kısmı halihazırda otomatikleştirilmiş olsa da, çoğu durumda ürünleri bir aşamadan diğerine taşımak için hala insanlara ihtiyaç duyuluyor. Robotlar bu senaryolara yardımcı olmak için ideal bir konumda. Paketleme, geleneksel olarak çok yoğun emek gerektiren bir başka alan durumunda. Artık malzemeleri tepsilere, tepsileri kutulara ve kutuları paletlere paketlemek için robotların kullanılması ve böylece çalışanların daha katma değerli görevleri yerine getirmeleri için serbest bırakılması yönünde açık bir eğilim var. Gelecekte gıda fabrikaları otomotiv fabrikalarına daha çok benzeyecek ve robotlar elle taşıma görevlerinin çoğunu yerine getirecek. Ayrıca stokların depoda taşınması ve yükleme/boşaltma için otonom robot araçların kullanımı da artacak,” dedi.
Robotlar görüş sistemleriyle daha gelişmiş ve hassas
Otomasyon için olgunlaşmış bir başka alanın da kalite kontrol olduğunu vurgulayan Yiğit, yapay zeka destekli kameralı denetim sistemleri ve sahadaki robotlara dair şunları söyledi: “Yapay zeka ve makine öğrenimi kullanan robotik görsel denetim sistemleri ürün hatalarını hızlı, doğru ve güvenilir bir şekilde tespit ederek üretim hatlarının hızlandırılmasına yardımcı olabilir. Bu teknoloji aynı zamanda patates gibi ürünlerin ayrıştırılması ve sınıflandırılması için de kullanılabilir. Bunun gibi tekrarlayan, manuel görevler, yapay zeka destekli görüş kılavuzlu robotlar tarafından tamamlanmak için ideal durumda olup çalışanların daha serbest hareket etmesine yardımcı olabilir. Son olarak bugün gelinen noktada robotlar fabrikadan çıkıp tarlalardaki iş gücü eksikliğinin de giderilmesine yardımcı oluyor. Tarladaki ürünleri incelemek için traktörlere yerleştirilen ve bir görüş sistemi ile birleştirilen robotların denemeleri halihazırda yapılıyor. Büyüme/olgunluk aşamasını değerlendirebiliyor ve ardından hasat edilmeye hazır olduklarında meyve veya sebzeyi toplayabiliyorlar. Gelecekte tarım ve gıda alanında bu uygulamalardan çok daha fazlasını görmeyi bekliyoruz.”
