1960’larda üzüm ve pamuk tüccarlığı ile temelleri atılan Tuğrul Tarım, 1994 yılında kuru üzüm üretmek üzere girişim yaptı. Tuğrul Tarım, Türkiye’deki kurutmalık üzüm üretiminin neredeyse tamamını karşılayan ve dünyada da en önemli üzüm üretim merkezlerinden biri olan Manisa’da faaliyetlerine devam ediyor. Türkiye’nin ikinci büyük kuru üzüm ihracatçısı olan Tuğrul Tarım, tamamı TOMRA sensör tabanlı ayıklama makinelerinden oluşan tesisinde üretim yapıyor. Şirket, yakın zamanda TOMRA’nın yeni 5C makinesinin alımını yaparak hem optimum yabancı madde ayıklaması ile ürün kalitesini yükseltmeyi hem de üretim kapasitesini arttırmayı hedefliyor.
Tuğrul Tarım, 25 bin m2 açık, 17 bin m2 kapalı alana sahip Manisa Salihli’de bulunan tesisinde, yıllık 35-40 bin ton üretim gerçekleştiriyor. Üretimin tamamı, ihraç ediliyor. Tuğrul Tarım, ürünlerinin yüzde 80’ini bulk denilen tonajlı ürün şeklinde sunarken yüzde 20’sini paketli olarak pazarlıyor. Tonajlı ürünleri Avrupa’nın önde gelen pastacılık, müsli ve gıda üreticileri, paketli ürünleri ise perakende zincirleri için private label olarak sunuyor. Başta İngiltere, Almanya ve İtalya olmak üzere tüm Avrupa ülkelerine, Yeni Zelenda ve Avusturalya’ya ihracat yaptıklarını belirten Tuğrul Tarım Genel Müdürü Emre Tuğrul, “Türkiye, dünyanın en büyük çekirdeksiz kuru üzüm ihracatçısı. Üretimde ABD’nin arkasında ikinci sırada yer alsa da ABD’nin iç pazar tüketiminin yüksek oluşu ve düşük ihracat hacmi nedeniyle Türkiye, ihracatta ilk sırada yer alıyor. Ülkemizin dünya ticaretinde ve ihracatında büyük öneme sahip üzüm ürünü, nerdeyse yüzde 90’ı Manisa’da yetişen Sultana tip kuru üzümler. Her ne kadar iklim koşullarına bağlı olarak üretim de değişiklikler yaşansa da dünya çekirdeksiz kuru üzüm rekoltesinin 5 yıllık ortalaması 1 milyon 300 bin ton civarında iken Türkiye, dünya ortalama rekoltesinin yüzde 20’si olan ortalama 300 bin tonluk üretim ile global ölçekte büyük bir paya sahip. Bunun ortalama 260 bin tonu da ihraç ediliyor. Tuğrul Tarım olarak da Türkiye rekoltesinin yüzde 10-15 arasında ihracatını gerçekleştiriyoruz. Kuru üzümde Türkiye’de ikinci büyük ihracatçı konumundayız. Bu denli önemli bir sorumlulukta inovasyondan ödün vermiyoruz. 1996 yılından bu yana TOMRA makineleri ile tesisimize yatırım yapıyoruz,” şeklinde açıkladı.
Avrupa, en büyük kuru üzüm pazarı
Türkiye’de üzüm ihracatının yüzde 95’inin sultana çekirdeksiz üzüm olduğunun ve İngiltere, Almanya, Hollanda, İtalya başta olmak üzere yaklaşık 120 ülkeye kuru üzüm ihracatı yapıldığının altını çizen Emre Tuğrul, “Toplam uluslararası çekirdeksiz kuru üzüm ticaretinin yarıdan fazlası, Avrupa ülkelerine yapılıyor. Türkiye ihracatının yaklaşık yüzde 85’i de Avrupa ülkelerine gerçekleştiriliyor. İngiltere, Almanya ve Hollanda, ihracatın en çok yapıldığı ülkeler. Kuru üzüm, pastacılıktan müsliye kadar geniş kullanım alanı, faydaları, uygun bütçesi ile her gelir seviyesinin kolay erişimi nedeniyle Avrupa ülkeleri tarafından çok tercih edilen ürünler arasında yer alıyor,” diye belirtti.
İhracatta yüksek kalite beklentisi, inovasyon ve otomasyonu zorunlu hale getiriyor
Tuğrul Tarım, 1996 yılından bu yana alımını gerçekleştirdikleri 5 adet TOMRA HELIUS ve 2 adet TOMRA IXUS makineleri ile üretim yapıyor. Son olarak TOMRA 5C makinesine yaptıkları yatırım ile ilgili bilgi veren Emre Tuğrul, “Şu anda günlük olarak 100 ton ürün işliyoruz. Geçmişte geleneksel yöntemlerle saatte yaklaşık 3 ton işlerken TOMRA makinelerimizle saatte ortalama 13 ton ürün elde ediyoruz. TOMRA teknolojileri sayesinde yıllık kapasitemiz 45 bin ton olduğu gibi ürün kalitemiz en ideal noktaya ulaştı. TOMRA 5C makinemizin de katkısı ile müşteri memnuniyetimizin devamlılığını sağlayacağız,” dedi.
Tuğrul, “Tüm dünyada üretilen çekirdeksiz kuru üzümün yaklaşık yüzde 70-75’i uluslararası ticarete ayrılırken, kalan kısmı üretici ülkelerin iç pazarında tüketiliyor. Üretici ülkelerin iç tüketimlerine ayrılan 250-350 bin tona uluslararası ticareti yapılan 750-850 bin tonun eklenmesiyle toplam dünya çekirdeksiz kuru üzüm tüketimi, 1.200-1.300 bin ton seviyelerinde oluyor. Bu global çerçevede Türkiye’nin en büyük ihracatçı olması, zaten otomasyonun zorunluluğunu ortaya koyuyor,” diye ekliyor.
TOMRA 5C, ayıklamayı daha verimli, daha etkili ve daha düşük maliyetli hale getiren en yeni teknolojileri bir arada sunuyor. Bu özel makine, kuru meyve ve kabuklu yemiş sektörünün işçilik, gıda güvenliği, üretim kapasitesi ve ürün kalitesi gibi en büyük zorluklarını ele alıyor. TOMRA 5C, operatörlerin her bir yabancı madde ve kalite kusurunu bugüne kadar mümkün olmayan başarıyla seçebilmesini sağlıyor. Bu sayede işçiliği en aza indirirken en yüksek miktarda birinci kalite ürün sağlanıyor.
Üzümde gıda israfının yeri yok
TOMRA makinelerinin ürün kalitesi ve gıda israfı konusunda avantajlarını uzun yıllardır deneyimlediklerini belirten Emre Tuğrul, “Titiz müşterilerimizin memnuniyetini sağlayacak yüksek kalitede ürünler elde ediyoruz. TOMRA 5C ile gerçekleştirdiğimiz testlerde de plastik, taş gibi üzümde problem olan yabancı maddelerin ayıklanmasında yüksek bir performans sergilediğini gördük. Öte yandan hiçbir ürün israf edilmiyor. Ayıklama makinelerimizin performansı sayesinde düşük kalitedeki çıktıları ziyan etmiyor, pekmez, sirke ve alkol gibi alternatif kullanım şekilleri için sunuyoruz,” dedi.
Müşterileri kadar Tuğrul Tarım olarak iş birlikteliklerinde seçici davrandıklarının altını çizen Emre Tuğrul, “Avrupa’da alanlarında lider müşteriler ile uzun soluklu iş birliklerine imza atmayı başardık. Bu karşılıklı arz talep dengesinin yanı sıra aynı özeni üçüncü parti iş ortaklarımızla da gösteriyoruz. TOMRA ile 25 yıla dayanan bir çözüm ortaklığımız devam ediyor. Makineleri ve teknolojileri kadar satış sonrası hizmetleri ve oldukça hızlı desteklerinden de çok memnunuz. Bu memnuniyetimiz de satın alma kararlarımıza yansıyor. Tesisimizde sadece TOMRA makinelerini kullanıyoruz. Dünya lideri optik ayıklama makinelerini kullanıyor olmamız, müşterilerimizin de takdirini kazanıyor,” diye belirtti.
TOMRA Food Türkiye Satış Müdürü Ahmet Koçyiğit ise, “Türkiye’de yıllık ortalama toplam çekirdeksiz kuru üzüm ihracatı, 260 bin ton iken iç tüketimimiz ise 40 bin ton civarında. Yani toplam üretimimizin sadece %10-%15’lik kısmı iç tüketimimize ayrılıyor ve geri kalanı ihraç ediliyor. Önemli ihracat ürünümüz olan kuru üzüm işlemesinde yabancı madde ayıklaması çok önemli. Bu nedenle yeni TOMRA 5C makinemizi, kuru meyve alanında ve üzüm üreticileri için özellikle öneriyoruz. TOMRA 5C, işleyici ve operatörler düşünülerek tasarlanmış̧, TOMRA Food’un beklentileri en üst noktada karşılayan yeni nesil teknolojisi,” şeklinde açıkladı.
Büyük veri analizi ile birleştirilen endüstri lideri sensörlerin her bir ürünün ve tüm yabancı maddelerin net olarak görüntülenmesini sağladığının altını çizen Ahmet Koçyiğit, “Yeni nesil yüksek çözünürlüklü lazerler, sadece yabancı maddeleri değil aynı zamanda kırık zenep, koruk, çürük ve çuval ipi gibi zorlu kusurların bile en düşük atık miktarıyla istenildiği gibi sınıflandırılmasına imkân tanıyor. Daha yüksek karlılık, daha iyi kalitede son ürün ve ekipmanın kendini hızlı amorti etmesi için ekibin gerçek zamanlı kararlar almasına destek oluyor. TOMRA 5C, çevrimiçi bir analiz makinası gibi çalışmasının yanında ileride gelebilecek yazılım ve donanım yükseltmelerine açık tasarımı sayesinde sadece piyasadaki en iyi teknolojiye sunmakla kalmayıp, operasyonun başarılı geleceğine yapılan bir yatırım,” dedi.
Kullanımı kolay olan TOMRA 5C, yüzde 30 daha fazla kapasite ile çalışmak üzere büyüme hedeflerindeki ihtiyaçlar için tasarlandı. TOMRA 5C’nin istikrarlı performansı ve eşsiz yapısı sayesinde daha yüksek kalitede ayıklama sonuçları, basitleştirilmiş̧ temizlik süreçleri, daha fazla erişilebilirlik ve en gelişmiş gıda güvenliği sağlanıyor.
